Salı, Haziran 30, 2009

Kirmizi Kalp Yastik

Gordugumde inanamadim nasilda buyumus iki haftanin icinde.Ama yaramazlik en had safhada.Cok tatli olmus Dombili Pasa´m.Ilginc olan unutmamis beni.Kaldigimiz yerden devam ettik.Surekli bagiriyordu bende, o an yanibasimda duran bu kirmizi kalp yastigi koydum onune (esimin bana hediyesi idi ama artik Dombili Pasa´nin)birden emmege ve hirlamaya basladi.Bakakaldim oyle.Gozlerim doldu.Annesini ozlemis benim gibi...

Sonra yoruldu kuzum uzerine yatarak devam etti.Ama oyle kendini kaptirmis ki,annesinin koynunda zannedersiniz.Ben hala bakiyorum hayretle.Icimde inanilmaz garip duygular besleyerek.Boncugumun o an ki mutluluguna seviniyorum,anne sevgisinden mahrum olmasina uzuluyorum.Megersem israrla bagirmasinin nedeni bu imis...Anlayamamisim.

Ve sonunda belki yoruldugu icin ,belki de rahatladigi icin uyuyakaldi...Butun masumiyetiyle.Ve o gunden sonra hep devam etti buna.Yerini bile ogrendi.Ozellikle yemek sonrasi,uyumadan once ,sandelyenin uzerine cikiyor ve basliyor kirmizi kalp yastigi emmeye.Sonra tabi derin bir uyku...(mir mir mir )



Fotograf Medos

Cuma, Haziran 26, 2009

Tsavo East National Park


Belki inanmayacasiniz ama, Nairobi´de net cok yavas oldugu icin, bu resimleri ancak iki gun sonunda nihayet sizlerle, paylasabiliyorum.Bu goruntuler Tsavo East National Park´tan.
Bu guzeller guzeli ceylanlar karsiliyor bizi ilk once...



Bu guzelim fil,suyunu icmis,yukari dogru tirmanirken...



Buda yine ayni gruptan baska bir fil...Arkada dort tane su aygiri gunes banyosu yapiyor kendilerinden gecmis...Sevgili esimde sagolsun,hemen onlerden yerini almis.



Bu arada fillere olan duskunlugumu belirtmeden edemeyecegim.Bu canimda kaldigimiz safari evlerine bizleri ziyarete gelmis(Gecerken soyle bir ugrayayim diye).


Bu sekerlerde oyle bakakaldilar arkamizdan...



Foto Medos

Nairobi´de Yemek


Nairobi dunyaca taninmis bir cok mutfak kulturune sahip.Bunlardan Japon,Italyan,Hindistan,Brezilya Restaurantlari gidip gorduklerimden...Hepsi birbirinden guzel restore edilmis, buyuk hos restaurantlar...

Japon yemekleriyle aramin iyi oldugunu soylenemez.Rahatsiz oldum yemek sonrasi.Bana gore degil susi,tas gibi mide lazim hazmetmek icin.Birde ilginc olan yemegin sonunda corba ve pilav yiyor,yemegi noktaliyorsunuz...Bizim servisin tam tersi.

Hindistan yemekleri fena degil.Et tavuk balik ne ararsaniz var.Sarmisakli ekmekleri super yalniz.Butun yemekler, kucuk bakir tavalarin icinde geliyor,yanan mumlugun uzerine yerlestiriliyor.Yemek sonuna kadar sicacik kaliyorlar...

Italyan yemekleri malum, her damaga hitap ediyor.Sevmeyen yoktur sanirim.Butun makarna ve pizza cesitleri...

Brezilya yemekleri her turlu etin farkli bolgelerinin uzun sisler uzerinde ateste pisirilmesi. Ayrica self servis olarak ayarlanmis, sebze yemekleri ve salata cesitleride var.Farkli ama guzel tatlar.Masalarda herkesin onunde bir kart var.Bir tarafi mavi ,diger tarafi kirmizi.Kirmiziya cevirinceye kadar surekli gidip geliyor garsonlar...Hic durmaksizin her gelislerinde farkli birseyler getirerek...Bir cok farkli tadi ayni anda nasil yediginize ancak yemek sonrasi sasirip kaliyorsunuz.

Fast food tarzi kucuk bir Turk Lokantasi var.Kebap ve doner yapiyor.Ancak bin tane sahit lazim onaylamak icin.Hic alakasi yok cunku.Buradaki insanlarin damak tadina gore ayarladiklari icin hic benzemiyor.Renksiz tuzsuz icinde hic baharati olmayan kebap dusunun.

Yeni aldigimiz bir habere gore, bir hafta once yeni bir Turk Lokantasi daha acilmis.Kebap ,doner ve tantuni yaptiklarini soylediler.Nasil mutlu olduk, sanki biz acmisiz.llk is, en kisa zamanda gidip gormek olacak...



Foto Medos

Salı, Haziran 23, 2009

Sizlere...


Gecde olsa ne iyi yapmisim bu blogu acmakla.Daha onceleride istemistim ama,yogun is ve ev temposundan firsat bulamamistim.Birde cok uzun ara vermistim yazi yazmaya.Sebebini bilemiyorum.Elim gitmiyordu kaleme ve kagida...Gitsede hep yarim kaliyor sonu gelmiyordu bir turlu...

Bugun tam bir ay oldu blogumu acali.Bu kadar kisa zamanda boyle ilgi gorecegimi,tahmin bile etmiyordum.Benide araniza aldiniz, guzel yorumlarda bulundunuz, ziyaret ettiniz.Kayboldu sandigim yazma yetimin yeniden cicek acmasina sebep oldunuz.

Cok mutluyum su an...Sizlerin guzel bloglarini okuyarak zamanim daha iyi geciyor simdi.Sorucak bir sorum olsa cevaplayacak, bir uzuntum olsa paylasacak ,sevincime ortak olacak guzel insanlar var karsimda bunu biliyorum.

Bu blogu acmamda, bana yardimci olan kayinbiraderim Gokhan'cigima, siz izleyenlerime, guzel yorumlarini eksik etmeyen yorumcularima ve bir dakikasini ayirip goz atip cikan ziyaretcilerime
kisaca siz guzel insanlara sonsuz tesekkur ediyorum.
Kenya'dan kucak dolusu sevgiler ve pembe guller gonderiyorum SIZLERE...Sevgiyle kalin...


Foto Medos

Malindi Timsah Ciftliginden


Iste benim canim oglum.Timsahcigi aldi eline ama poz vermeyide ihmal etmedi her zamanki gibi..


Babamiz ogluna ders veriyor. Oglusum biraz urkek bu sefer...Beni sormayin cok fena haldeyim...
Aslan, cita tamamda bunlar bana gore degil...Bu resimden sonra esim elimi tutmak istedi.
Mumkunse bugun bana dokunma dedim:))) o denli tirstim urktum.Dilini disari cikaran hic bir hayvana sicak bakamiyorum.Kucuk kertenkeler bile urkutuyor beni ,ama malesef cennetinde yasiyorum...


Buna ben hala inanamiyorum...Oglusumm...



Buda benim timsah ciftligine gitti hic resmi yok, diyenler icin verdigim poz...Gulmeye calistim ama yapamadim, kaslar kasilmaktan iptal sanirim...

Cumartesi, Haziran 20, 2009

Yasasin


Beklenen sona az kaldi.Tam yirmi bir gun sonra, canim memleketime geliyorum.Nasilda burnumda tutuyor anlatamam.Daha simdiden planlarim hazir.Ilk once Istanbul...Sahilde cay ve simit soyle bol susamlisindan(nasilda ozledim tadini ),o guzelim manzara esliginde...




ikinci sirada Adana, yeri her zaman ayridir benim icin.Baba ocagindan ayrilip geldigim ilk gozagrim...Arkadas ziyaretleri ve tabi ki en alasindan adana kebap bir de salgam...



Ucuncu sirada Mersin, son on yilimi gecirdigim ve ev alarak artik burada yasayacagim dedigim guzel sehir...Kiraci kontrolu ,es ve dost ziyaretleri, guzel bir tantuni ziyafeti...


Dorduncu sirada K.Maras,aile (esimle, benim)ve akraba ziyaretleri...Nasilda ozledim....Annemi, babami, kardeslerimi...Amcami ve halami... ve soyle bol antep fistikli bir dondurma...





Insin Artik Ucak

Malindi´den Nairobi´ye yolcuyum bugun.Esimle oglum arasinda mekik dokuyorum uzun bir suredir.Bilet islemlerimi bitirip esimle vedalastiktan sonra bekleme salonuna gectim.Ucagin rotar yapmasindan dolayi, kirk dakikalik gecikmeden sonra nihayet onlerden yerimi almis ve emniyet kemerimi coktan takmistim. Hostes hanim gereklI bilgileri aktardiktan sonra yanima gelerek , koltugumu dik konuma getirmemi istedi.Ben deneyip basaramayinca kendisi el atti hemen ,ama yine olmadi.

Bu arada arkadan bir ses bozuk sanirim diyerek lafa karisti hemen.Hostes hanim kizimiz ne yapsak ki?sorusunu soramadan arkada ki ses, benim icin sorun yok dedi. Ben de nezaketen dondum tesekkur ettim.Bir guzel yerlestigim yerden beni kaldirmadigi icin.Tam basimi ceviriyordum ki, hangi ulkeden oldugumu sordu .Bende gururla Turkiye diyerek cevap verdim.Baktim adam sulu biri , ben de, ingilizcemin yetersiz oldugunu ve kendisini anlamadigimi soylerek ,tekrar yaslandim koltuguma.Kitabimi elime aldim tam okumaya baslayacagim ki,yine ayni ses (sorry).Adam konusuyor, ama bu defa ,ingilizce bilmedigimi soyledigim icin kendi dilinide koyuyor araya.Ingilizceyi hic anlamadigimi dusunerek(dilini anlayamadim ama kesinlikle italyanca ,fransizca, almanca, cekce ve swahilice (buranin yerli dili)degil)...

Sizi anlamiyorum diyerek dondum.Iki dakika sonra yine (sorry).Allah´im cildiracagim, ucak insin artik! Adam pat diye yaniniza oturabilir miyim dedi.Ben de istemedigimi ,bir daha rahatsiz etmemesi icinde evli oldugumu soyledim.Yine dondum onume ,biraz sonra yine (sorry).Allah´im sen bana sabir ver! Iki koltugun arasindan telini uzatarak bende evliyim,bu karim, buda kizim diyerek resimlerini gosteriyor(hadi ya cok rahatladim).Baktim adam kafayi yemis belli,kitap okumam gerektigini ve rahatsiz etmemesini soylerek tekrar onume dondum.

Bir kere huzurum bozuldu ya, bir saatlik ucusun hemen bitmesi icin can atiyorum.Neyse ben dalmisim kitabima(Kumral Ada Mavi Tuna),hostes gelerek arkadaki sulu beyi, kamerayi kaldirmasi icin uyarinca benimde gozum kaydi(hostes uyariyor,o islik caliyor,kesinlikle normal degil).Yan koltuga gecmis elinde kamerayi gorunce dahada huzursuz oldum.Iyice cam tarafina sokularak abandim kitaba(insin artik ucak).

Yasasin!Inise geciyoruz sonunda.Disari cikip derin bir nefes almam lazim.Hizlica indim ucaktan.Kosar adimlarla bekleme salonuna girdim.Niyetim valizimi kapip, ayrilmak bir an once .Bir anda salonda duyulan yuksek kahkahalara yoneldi butun insanlar tabii ki bende.Sulu bey ,iki citir hatunla koyu muhabbette.Belli ki ayni ayardalar...

Valizimi almis ve disari cikmistim . Beni almaya gelecek olan,James´i ariyor gozlerim.Sulu bey, az otemde hatunlarla muhabbete devam ediyor.Son model bir araba geldi daha sonra .Icinden kendi gibi orta yasli ama buram buram estetik kokan, havali bir hatun indi.Bunu goren sulu bey, panikle ayrildi diger hatunlarin yanindan .Ama arabaya tam binecek, yanindakine hatuna caktirmadan, citirlara mesaj atti elleriyle(karar vardim kesinlikle normal degil bu adam).

Nihayet James karsimda.Adamin ucaktaki sulu davranislari ve hatunlarla olan diyalogu midemi bulandirmisti.Gerci diger hatunlarin sikayeti yoktu bu durumdan.Beynimde insanlar ,neden insan gibi degil? sorulariyla ayrildim oradan.


fotograf: Medos



Salı, Haziran 16, 2009

Malindi'de Alisveris Zamani


Malindi´de oyle caninizin istegi her saat alisveris yapamazsiniz.Sekiz de acilir butun dukkanlar,oglen saat birde( gunes carpti uyumam lazim der gibi) kapanir. Taki saat uce kadar.Aksamda saat besle yedi arasi kapanir kepenkler yavas yavas.Pazar gunleri ise sadece bir market saat ikiye kadar aciktir,birde hediyelik esyalarin satildigi pasaj.

Bu pasajdaki hediyelik esyalarin hepsi tahtadan,ve afrika´ya ait sabun tasindan ibaret.Akliniza gelecek butun vahsi dogadaki hayvan figurleri,maskeler,tabaklar,masailer.takilar v.s.

Turkiye´ki sevdiklerime hediyeler almak icin esimle beraber pazar gunu bu pasaja gittik.Cogu kapaliydi.Acik olanlarda bizi gorur gormez, ayaklandilar heyecanla.Hepsi kendi dukkanini gostererek etrafimizda toplanmaya basladi.
Cok ilginc esnaflik anlayislari var.
Kendimde bundan bir yil oncesine kadar esnaf oldugum icin daha bir garip geliyor bana.

Ilk dukkandan basladik gezmeye.Ben bir sey begeniyorum,kac lira oldugunu soruyorum,adam hemen kagit kalem aliyor yaziyor ve yuksek bir fiyat gosteriyor. Ben turist olmadigimi burada yasadigimi belirterek pahali diyorum, sen kac lira vereceksin diyor bu defa.Bende muhabbeti daha onceden bildigim icin almak istegim fiyati soyluyorum.Yok olmaz falan yapiyor ,olur olmaz derken ben pes ediyorum,tam cikacagim, tamam madam tamam diyor arkamdan bir ses...

Diger dukkanlarin sahipleri kapida.Sezonun olu olmasindan kaynakli,bizden baska bir beyaz cift daha var pasajda.Ve hepsinin tek umudu bu dort kisi.


Bitisikdeki diger dukkana kayiyoruz hemen.Muhabbet ayni, kagit kalem,yazma cizme ,olur olmaz derken yine benim dedigim fiyata aliyorum alacagimi.Baska bir dukkanda da,ben sahibi, sahibi de musteri oluyor sanki.Ben begeniyorum fiyat istiyorum sen soyle diyor bana(nasil yani?)soyluyorum ucuz buluyor,az yukselt diyor,biraz yukseltiyorum onuda begenmiyor.Ve ben kacar gibi cikiyorum dukkandan.


Daha sonra girdigim dukkanda maske begeniyorum, fiyatta anlasamadigimiz icin alamadan cikiyorum ilk defa.Arkamdan beni cagiran bir sesde yok!
Alacagim gozumde kalarak diger dukkanlari geziyorum.Donuste yine ayni yerden gecerken,fiyati biraz indirerek sesleniyor bana, yine anlasamiyoruz.Taktim ya maskeye almak zorundayim.

Ben inat,dukkan sahibi benden daha inat ugrastiriyor beni.Hepsi birbirinin kopyasi olan dukkanlarda ,o maskelerrden yok.Sadece o dukkanda var .Ve ben yine dukkanin onundeyim.Olur olmaz.bes asagi bes yukari derken anlasiyor,maskeyi almiyor kapiyorum adeta elinden...

Alacaklarimiz bittiginden ayrilmak istiyoruz ama ne mumkun.Hala sagimizda, solumuzda, onumuzde arkamizda, dukkanini gostererek bizi cagiranlar var...Cok zorda olsa hizli bir sekilde vedalasarak ayriliyoruz aralarindan...(o meshur maske bu, guzel demi...)






Cumartesi, Haziran 13, 2009

Yagmurla Dans

Bardaktan bosalircasina yagiyordu yagmur...Sakir sakir sesiyle inletiyordu her yeri.

Bazen siddetli ve hircin, bazen sessiz ve usul usul...
Uzaklardan cok uzaklardan duyulan,gokgurultusu esliginde.

Butun agaclar ve cicekler, mutluluktan salina salina dans ediyorlardi.
Bir o yana...Bir bu yana...Bu durumdan duyduklari sevinc her hallerinden belliydi.
Daha canlanmis,daha temizlenmislerdi simdi.

Ve uzun bir aradan sonra bekledikleri yagmur sezonu,butun ihtisamiyla odullendiriyordu kendilerini...



Fotoraflar Medos

Perşembe, Haziran 11, 2009

Ilk Dokunus


Nairobi Ulusal Park´tayiz.Girelim mi girmeyelim mi derken bir bakmisim girmisiz pisiciklerin yanina.Normalde kedi hastasiyim anormal derecede.Birazcik buyuk olmalarindan ilk basta cekinsemde ilk dokunus sorunsuz...




Ilk dokunus sorunsuz olunca evdeki kedimi sever gibi kaptirdim kendimi...(Ama ne kadar gerilmedim dersem yalan olur.Daha fazla adrenalin icin, anne citalar var sirada...)



Bunlar muhtesem ve yavrularin iki kati...yemeklerini yemisler az once,rahatiz yani...Ama ben karar veremedim hala dokunsam mi? Dokunmasam mi?



Ve o inanilmaz an dokunabildim sonunda...Ancak ayaga kalkarken kuyruguna basiyormusum arkadaki citanin son anda uyardilar...Yoksa baska mekandaydim simdi...





Salı, Haziran 09, 2009

Pisi Pisim


Malindi´ye geldigimde,eltim Eva,benim kedilere olan duskunlugumu bildigi icin iki tane guzeller guzeli getirdi bana.

Kedileri arkadasi Erena´dan aldigini,herhangi bir sorun olursa onunla diyaloga gecmemi soyledi.Butun cabalarima ragmen, alisamadik birbirimize.Ben surekli onlari sevmek ,oksamak oynamak ,istiyordum ama, ugraslarim hep bosa cikiyordu.Ikisi yetiyordu birbirilerine.

Bir hafta gecti durum yine ayni,hala bana ve eve alisamamislardi.Ben de bana verilen numarayi arayarak durumu izah ettim.Ayni gun geldi kedileri almak icin,Bayan Erena.

-Baska kedi istiyor musun ?dedi.Eger istiyorsan fish marketten alalim.
Buyuk bir sevincle kabul ettim.Fish marketin kedi satilan bir dukkan oldugunu dusunerek.
Derken yola koyulduk.
-Geldik dedi.

Ama ben hala kedi satilan, bir dukkan goremiyordum.Sag tarafim koskoca bir cop yigini ve etrafinda bes ya da alti tane kedi,sol tarafimda balikci dukkani ve onunde iki tane kedi.

-Haydi git al dedi.Gozlerini kapatarak.Gordugumde dayanamayip aliyorum,onun icin ne zaman bu yoldan gecsem ,gozlerimi kaciriyorum dediginde,ne demek istedigini anlamamistim.

Daha sonra arabadan indim ve karsiya gectim.Fish markete dogru ilerlerken, mini mini,gozleri mavis ve boncuk boncuk,govdesinin alt kismi tamamen beyaz,ust kismininda bazi bolgeleri gri ve siyahin hos uyumuna sahip olan tuylerle kapliydi.Zayifliktan olecek gibiydi.Lutfen beni al der gibi geliyordu,karsimdan.Hic zor olmamisti almam, kollarimdaydi artik.

Bayan Erena bizi evine goturdu.Bahceden iceri girip,eve dogru yaklastigimizda gozlerime inanamamistim. Onbes tane kedi sabirsizlikla bekliyordu, cunku yemek saatleri gelmisti. Hepsiyle ilgilendi birer birer.
-Iste bu yuzden gozlerimi kacirarak geciyorum o yoldan dedi.Gordugumde dayanamayip aliyorum.

Daha sonra minnosumu yikadi,doyurdu ve ilaclarini vererek bana teslim etti. Fazlasiyla hayvan severdi.

Evimize geldigimizde,benimkisi kosarak koltugun tepesine cikmis,uyumaya calisiyordu. Dombili Pasa koydum adini,belliydi ki sokaktan gelsede bir asillik vardi ruhunda. Hic yabancilik cekmedi,kaynasti hemen.Sansli oldugunu kendiside biliyordu.Bir evi, kendisini cok sevecek bir Medos´u, ve her zaman tabaginda yemegi olacakti.

Ve ben bir kedim bile yok demeyecektim artik.




fotograflar Medos

Cumartesi, Haziran 06, 2009

Kim Dogru Kim Yanlis


Hep bildigim ama,nedense bikmadan usanmadan yaptigim ayni hata.Hak edilenden fazla deger vermek insanlara...

Hak ettigi degerden fazlasini vermeyecegim diyorum ama, her hayal kirikliginda,bunu basaramadigimi, bir kez daha goruyorum.Kiziyorum kendime.Neden kendimi bu kadar feda ettigime, anlam veremiyorum bazen.
Ve Soruyorum:Bu kadar iyi niyetli olmak zorunda miyim?Herkes kendisi icin yasarken,karsisindakini hic dusunmezken,neden ben dusunuyorum.

O kirilmasin,bu kirilmasin, o bundan hoslanmaz, bu sunu sever gibi ayrintilari onemseyerek, karsimdaki insani, uzmemek icin elimden geleni yapmaya calisirken, bir sozle, bir davranisla, cok guzel aliyorum, bu iyi niyetimin karsiligini.

Benim icin cok hassassin diyorlar,hassaslik degil bu aslinda.

Olmasi gerekeni yapiyorum ama karsi taraf benimle ayni dusunmediginde, sonuc hep ayni.Aci husran...

Her defasinda yikilan, ama bikmadan,usanmadan,:"Tamam benden bu kadar artik, dusunmeyecegim kirilanlari,ben de gamsiz olacagim."diyerek kendini avutan ve yine ayni hataya dusen ben, yavas yavas tukendigimi, ve yoruldugumu hissediyorum.

Kafam cok karisik.Kim dogru, kim yanlis, ben de algilayamiyorum artik.

Ne aci verilen emeklerin bilinmemesi, nasil da koyuyor insana...

Sonra beynimde simsek gibi cakan su soruyla irkiliyorum."Benim hakkettigim deger bu mu?"

Cuma, Haziran 05, 2009

Sonrasi


Simdi buradayim. Garip duygularla dolu icim.Bundan uc yil once tatile geldigimde, bu kadar detaylara takilmamis ve bu kadar uzerinde durmamistim.Nairobi´nin ve
Malindi'nin butun guzelliklerini gezmis, gormus ve resimlerle olumsuzlestirmistim.

Ama bu farkli.

Hani yeni bir kedi alirsiniz eve, bir donem yabancilik ceker. Koklar herseyi alisana kadar.
Oldugundan fazla urkektir.En kucuk seyde panik olur ve korkar.Zaman alir alismasi.Er ya da gec benimser bulundugu evi, icindeki insanlari ve cevreyi.Ve alisir sonunda...Ben de oyleyim simdi...

Biraz yabanci, biraz urkek, biraz tedirgin....

Arkamda biraktiklarimla, onume gelecekler arasinda gidip geliyorum.
Zamanla alisacagim, bunu da biliyorum. Nelere alismadik ki...

Ilk zamanlar ailem ,evim,isim ucgeninde hasret ceken, zorlanan ben, simdi sadece,oglumla
ve esimle ayni cati altinda olmanin hasretini cekiyorum.
Oglum Nairobi´de, esimde Malindi´de.Bense ortada.Biraz orada...Biraz burada...

Ozledim ucumuzun bir arada oldugu anlari, her anini...
Tek istedigim, gecici olan bu durumumuzun, kisa zamanda sonuclanmasi.

Gurbetin icinde, gurbet cekmek benimkisi...


Fotograf Medos

Oncesi


6 Eylul 2008’de tum yasadiklarimi arkamda birakarak ,yepyeni bir sayfa actim hayatimda. Bu karari vermek,benim icin o kadar zorda olsa, esimin yogun israrlarina karsi koyamadim. Ve Nairobi´ye yerlesmeyi kabul ettim.

Ne de olsa, biricik oglum ve esim yanimda olacakti.Bu konu cok tartisildi.Gerek kendi aramizda, gerek ailem arasinda.

Babam:”Hayir kizim, gidemezsin diyordu. Ahizenin diger ucunda.Ben senin gitmeni istemiyorum.

Annem ayni sehirde oturamamaktan da yakinarak:(Ailem K.Maras, ben Mersin´dedim.Yavrum
zaten ayni sehirde degiliz.Seni doya doya goremiyorum.Bu bile bana zor gelirken, baska ulkede olmani nasil hazmedecegim, diyordu.

Ve cevremizde ki herkes:”Nasil olacak?Iyi dusundunuz mu?Cocugun egitimi bolunmeyecek mi?
Kurulu duzen bozulur mu?Gibi binlerce birbirine benzeyen sorular soruyordu.

Aslinda ben ,soylenenlerinde etkisinde kalarak, kurulu duzenimi bozmayi ve yeniden sil bastan baslamayi goze alamiyordum.

Ailemi,arkadaslarimi,yeni sahip oldugum evimi,cok buyuk emekler vererek actigim isyerimi, kisacasi, bu zamana kadar yasadiklarimi, arkamda birakmaktan ve hic yasanmamis saymaktan korkuyordum.Adana´dan Mersin´e tasinma sonrasi bile zorlanan , alismakta gucluk ceken benim
icin, bu karari vermenin ne kadar zor oldugunu dusunun artik...


Fotograf Medos