Bir Gazete ve Bol Kopuklu Bir Kahve

Pazar gunu, mahallede ki markete gidip, gazete standinin icine gomulmeyi, o kokuyu icime cekmeyi, ekleri tamam mi degil mi kontrol etmeyi, en duzgununu almak icin verdigim mucadeleyi ozledim.

Gazetemi aldiktan sonra iceri girip, sicacik mis gibi kokan ekmegimi, almayi da ozledim.Tabii bir de arkamdan iyi pazarlar diyen sesi...
Eve geldikten sonra, dogru mutfaga gecip, cayin altini yakmayla baslayan kahvalti macerasinda, gazetelere soyle goz ucuyla baktigim, bir an once masaya gecmek icin cirpindigim anlarimi ozledim.Ve masaya yaklastikca yayilan gazete kokusunu...

Herseyi hazirlayip masaya kurulduktan sonra, doldurulan cayla beraber,itinayla acilan sayfalari okumayi ozledim.Bir yandan da esime donup, aaa soyle olmus, kim ne demis gibi yorumlar yapmayi...

Kahvaltinin ardindan, evin dort bir kosesini saran bol kopuklu kahvelerimizi yapip, kaldigimiz sayfalara salonda, koltuklarin uzerine yayilarak devam etmeyi ozledim.

Bir de biten gazetenin ardindan bulmaca cozmeyi..

Hepinize guzel bir pazar gunu diliyorum.Tadini cikarin olabildigince...

Ama mutlaka bir gazeteniz, yaninda bol kopuklu bir kahveniz olsun...